21 Eylül 2013 Cumartesi

Bir kurabiye ile açılsın yeni zamanlar..

Dün gece saat 1'den 2'ye kadar yemek bloglarında gezindim durdum..
Bu sene yaz ayları biraz savruk geçti,birazı Yalova'da birazı İstanbul'da sonra Ağustos sonu Diyarbakır'a gittim 6 günü de orada derken biraz yollarda geçti hoş memnun değil misin diye soran çıksa hayır memnunum da derim.
Bazen rehavet,bu savrukluk,yaş sıkıntıları gibi özel sebepler vs vs derken herşey birbirine giriyor ve hiçbirşey yapmak istemiyorsun.Bundan önce vakitsizlikte,aynı tarifleri vs yapmaktan blog güncellemesinde sıkıntı yaşarken şimdi ilk defa hiç olmaz sandığım sebeplerden blogla ilgilenemedim.
Hayatımda ilk defa mutfağa girmek istemedim,birşeyelr yoğurmak istemedim,halbuki ben mutfağa sıkıntımı atmak için girerdim,yaptıklarımın değersiz olduğunu düşünüp yapmadım vs vs derken zaman geçti
Dün gece bloglarda gezerken birşeyleri ne kadar özlediğimi gördüm,mutfakta uğraşma isteğimin depreştiğini gördüm ki hala önceki gibi olmasada ufak ufak hareketlenmeleri hissettim.
Yaz aylarında yazlıktayken,ramazanda vs sofralar da kurduk tarifler de yaptım ama rutin bir haldeydi tetikleyen birşeyler olmadı bende çabalamadım ama şimdi sevdiğim aylar geldi ve Eylül ayındayız her ne kadar son günlerine de girsek de..
Bu sabah Soframız Hale'nin kurabiyesiyle "Vira Bismillah"dedim ki bu süreçte ara ara ziyaret ettiğim bazılarından tariflerde aldım ama sabah malzeme açısından en rahat yapabileceğim bu kurabiyeydi ve bu kolay ama benim için çok çok leziz olan bu lezzeti çok çok uzun zamandır yapmak istiyordum nasip benim hareketlenmem içinmiş.


Yukarıda da bahsettiğim gibi tarif Soframızın tatlı sahibi Hale'ye ait,tekrardan ona çok çok teşekkür ediyorum bu güzel tarif için çünkü benim çocukluğumdan beri sevdiğim klasik kurabiyeler gibi oldu.Bu arada bir dipnot ikinci tepsiyi fırında unutmuşum kahvaltı sırasında ve birinci tepsiden daha fazla kızarmış ilk başta üzülsemde yediğimde birinciden daha çok beğendim çünkü ben kurabiyeyi sert severim bu sebeple ikisini de fotoğrafladım isteyen o şekilde yapsın benim gibi sert seven de biraz daha fazla pişirebilir.
İsteyen alttaki tarife göre yapabilir isteyen de buradan asıl yerinden bakabilir.

Anam Babam Kurabiyesi

Malzemeler:
  • 1 su bardağı şeker(dolu dolu yapmadan)
  • 1 yumurta
  • 1,5 türk kahve fincanı yoğurt
  • 3/4 su bardağı sıvıyağ
  • 1 paket kabartma tozu
  • 250 gr lık tereyağı 1/3 (orijinalinde margarin ve 1/4)
  • Üzeri için şeker ya da susam
  • Aldığı kadar un(benim de yaklaşık 3,5-4 su bardağı un oldu)
Hazırlanışı:

  1. Un dışındakileri karıştırıp ununu azar azar ekleyin,çok sert bir hamur olmamasına özen gösterin ardından ceviz büyüklüğünde hamur alıp yuvarlayın yumurta akına bulayıp ardından susam ya da şekere batırıp yağlı kağıt serili fırın tepsisine dizin.
  2. Önceden ısıtılmış 180 dereceleri fırına verin.

Bu yazı ve kahvaltı ile silkelendiğimi yeni bir döneme gireceğimi düşünüyorum..
Dualarınızı eksik etmemenizi en büyük dileğim..

4 yorum:

  1. Anane kurabiyesi:) şekerli çok daha güzel oluyor, bir de portakal rendesi çok yakışıyor.
    Ellerine sağlık

    YanıtlaSil
  2. Ellerine saglik canim evet Papatya Prensese katiliyorum sekerlide cok guzel oluyor.. Afiyet sifa olsun..

    YanıtlaSil
  3. Zeynepcim zaman zaman oluyor böyle haller, ağız tadı, sağlık olsun, geçiyor hepsi. Umarım bu yazıyla üzerindeki rehaveti atarsın, o güzelim muhabbet dolu sofralarını, yazılarını bekliyoruz inş.
    kurabiyeler de nefis görünüyor, ellerine sağlık...
    sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  4. Ellerinize sağlık Nefis olmuş sevgilerimle..

    YanıtlaSil

Supangle

Bu tatlıyı ne zaman yesem,yapsam annemin eski evimizin küçük mutfağında gösterdiği çaba hep aklıma gelir. Mikser,blender yok iken süzgeç...